Baş Tacı: Fesleğenli Domates Sos


Sonbaharda doğmuş bir kız çocuğu olarak yaz mevsiminden pek hazzetmem, sıcakta yanmaktansa kış olsun kat kat giyinir ısınırız zihniyetindeyimdir genellikle. Fakat söz konusu yaz değil de yaz sebzeleri olunca durum değişir, çünkü iflah olmaz bir domates sevdalısıyımdır. Havalar ısınmaya başlayınca pazar-market turlarım çoğalır, şöyle kokusu burnuma, rengi gözüme ziyafet sunacak domatesleri bulunca da haftada iki-üç kezden günlük alışverişe dönüşür ve evde tüketilen domates miktarı rekor seviyeye ulaşır. Anneme sorsanız "Domatese yatırsak sesi çıkmaz." der muhtemelen, o derece bir sevmek. Peki sadece domatesi mi? Elbette hayır. En doğalından domateslerle yapılmış tam kıvamında bolca domates sosu ve makarnanın bir araya gelmesi kadar beni mutlu eden pek az yemek vardır. Bazen bu makarna sevdası yüzünden içimde bir İtalyanla yaşıyormuş hissine kapıldığım da doğrudur, bu kadar sevgi normal değil. :) O sebepten hormonsuz sebze sezonuna start verdiğimiz Temmuz ayını domates sosla kutlayarak aylardır uğrayamadığım çorak bloguma bir selam etmeye karar verdim. İyi mi ettim, kötü mü ettim orası size kalmış.


0 yorum

Yorum Gönder