Muhallebi, jöle, sos gibi akışkan kıvamlı şeyleri sevmeyen bir annenin kızı olarak soslu keklere uzun süre mesafeli kalmıştım. Annemin evde olmadığı bir gün gemileri yakıp, en kötü ihtimalle tecrübe etmiş olurum deyip meyveli bir sos denedim. Şaşırtıcı bir şekilde güzel oldu, hatta kek için kullandığımdan artanı kaşık kaşık yedim. O gün annem için olmasa da benim için bir dönüm noktası oldu.
Dün akşam canım tatlı bir şeyler isteyince, tam mevsimi deyip portakal soslu tart kek yapmaya karar verdim. Annem yanıma gelip kaynayan sosu görünce baban meyveli sosları sevmiyor, beni zaten biliyorsun, kendine kadar sosla deyip gitti. Keki kalıptan çıkarınca içime sinmedi, hepsini sosladım, üzerini süsleyip çay sofrasına getirdim. -Abartısız- On beş dakika içinde kekten geriye sadece bir dilim kalmıştı. Bu kek tarifi ne zaman yapsam tam tutuyor, hem çok hafif hem de pofur pofur oluyor. Sosunu da beğeniyordum fakat bu defa tarifte bazı değişiklikler yaptım, kekin tarifinde paylaştığım sostan daha zengin aromalı bir sos oldu.
Tarifteki en büyük farklılığı ise kullandığım kan portakalları kattı. Malum Ocak geldi, rengine ayrı kokusuna ayrı hayran olduğum bu portakalların mevsimi artık. Portakal o kendine has koyu pembe rengini sosa verince -üzerini narla süslediğim için- sosu narlı zannedenler bile oldu.
Tarife geçmeden önce eklemek istediğim birkaç şey var. Eğer sosta meyve tadıyla uyumlu fakat farkını belli eden aromalar arıyorsanız bu sosta bir iki tane karanfil veya yıldız anason kullanabilirsiniz. Aynı şekilde çubuk tarçın da yakışıyor fakat tarçınla aranız çok iyi değilse önermiyorum, çünkü tarçının aroması çok belirgin, portakalı bastırıyor. Bir de pasta soslarında ekşilikten çok hoşlanmıyorsanız tarifteki limon suyu yerine aynı ölçüde kan portakalı suyu kullanabilirsiniz. Kan portakalının asit oranı daha düşük olduğundan daha tatlı bir sos elde etmenizi sağlar. Bu sosu keklerde kullanabileceğiniz gibi cheesecake için de kullanabilirsiniz.
Malzemeler:
1 adet portakal (orta boy)
2 adet kan portakalı
1 adet mandalina (isteğe bağlı)
½ limon
1 çay bardağı toz şeker
10 gr. portakal kabuğu rendesi (1 portakalın kabuğu yaklaşık 10 gr.)
1 tatlı kaşığı nişasta (çok dolu olmayacak)
1 çay kaşığı tereyağ (isteğe bağlı)
Tarifi:
1. Portakal, mandalina ve limonun suyunu sıkıp birleştiriyoruz. Derin bir kaseye koyduğumuz nişastanın üzerine bu meyve suyu karışımından azar azar ekleyip çırpıcıyla karıştırıyoruz. (Bu aşamada çok meyve suyu dökmemek ve nişastanın hiç topak kalmayacak şekilde karışmasını sağlamak önemli. Eğer çırpıcınız yoksa veya karışmayacağından endişe ediyorsanız meyve suyuna nişastayı ekleyip çorba ayağı/blender ile karıştırabilirsiniz. Blender ile köpürtmeden bir-iki kez karıştırılması yeterli olacaktır.)
2. 1 çay bardağı şekerin içine 1 adet portakalın rendelenmiş kabuğunu ekleyip elimizle ufalar gibi ovuyoruz. (Bu işlem şeker tanelerine portakal aromasının geçmesini sağlıyor, bir dakika kadar ovalama yeterli.)
3. Yapışmaz bir tavaya nişastayla karıştırdığımız meyve suyunu ve ovaladığımız şekeri alıp orta ateşte pişirmeye başlıyoruz. Karışımın topaklanmaması ve tavanın kenarlarına yapışmaması için ara ara karıştırmak önemli.
4. Sos kaynamaya başlayınca ateşi kısığa alıp kıvam alana kadar kaynatmaya devam ediyoruz. Sosun kıvama geldiğini anlamak için tavanın ortasına kaşık yardımıyla kalın bir çizgi çekip oluşan boşluğun kapanıp kapanmadığına bakabilirsiniz. Eğer sos hemen birleşmiyorsa kıvam almış demektir.
5. Kapatmadan hemen önce bir çay kaşığı tereyağını ekleyip karıştırıyoruz, tereyağ eriyip sosla bütünleşince altını kapatıp dinlenmeye bırakıyoruz.
Not: Sos nişastalı olduğu için beklerken kıvamı katılaşabilir, bu sebeple ılıyana kadar ara ara karıştırabilir veya üzerini streç film ile kapatıp buzdolabına alabilirsiniz.
Tarifteki en büyük farklılığı ise kullandığım kan portakalları kattı. Malum Ocak geldi, rengine ayrı kokusuna ayrı hayran olduğum bu portakalların mevsimi artık. Portakal o kendine has koyu pembe rengini sosa verince -üzerini narla süslediğim için- sosu narlı zannedenler bile oldu.
Tarife geçmeden önce eklemek istediğim birkaç şey var. Eğer sosta meyve tadıyla uyumlu fakat farkını belli eden aromalar arıyorsanız bu sosta bir iki tane karanfil veya yıldız anason kullanabilirsiniz. Aynı şekilde çubuk tarçın da yakışıyor fakat tarçınla aranız çok iyi değilse önermiyorum, çünkü tarçının aroması çok belirgin, portakalı bastırıyor. Bir de pasta soslarında ekşilikten çok hoşlanmıyorsanız tarifteki limon suyu yerine aynı ölçüde kan portakalı suyu kullanabilirsiniz. Kan portakalının asit oranı daha düşük olduğundan daha tatlı bir sos elde etmenizi sağlar. Bu sosu keklerde kullanabileceğiniz gibi cheesecake için de kullanabilirsiniz.
Malzemeler:
1 adet portakal (orta boy)
2 adet kan portakalı
1 adet mandalina (isteğe bağlı)
½ limon
1 çay bardağı toz şeker
10 gr. portakal kabuğu rendesi (1 portakalın kabuğu yaklaşık 10 gr.)
1 tatlı kaşığı nişasta (çok dolu olmayacak)
1 çay kaşığı tereyağ (isteğe bağlı)
Tarifi:
1. Portakal, mandalina ve limonun suyunu sıkıp birleştiriyoruz. Derin bir kaseye koyduğumuz nişastanın üzerine bu meyve suyu karışımından azar azar ekleyip çırpıcıyla karıştırıyoruz. (Bu aşamada çok meyve suyu dökmemek ve nişastanın hiç topak kalmayacak şekilde karışmasını sağlamak önemli. Eğer çırpıcınız yoksa veya karışmayacağından endişe ediyorsanız meyve suyuna nişastayı ekleyip çorba ayağı/blender ile karıştırabilirsiniz. Blender ile köpürtmeden bir-iki kez karıştırılması yeterli olacaktır.)
2. 1 çay bardağı şekerin içine 1 adet portakalın rendelenmiş kabuğunu ekleyip elimizle ufalar gibi ovuyoruz. (Bu işlem şeker tanelerine portakal aromasının geçmesini sağlıyor, bir dakika kadar ovalama yeterli.)
3. Yapışmaz bir tavaya nişastayla karıştırdığımız meyve suyunu ve ovaladığımız şekeri alıp orta ateşte pişirmeye başlıyoruz. Karışımın topaklanmaması ve tavanın kenarlarına yapışmaması için ara ara karıştırmak önemli.
4. Sos kaynamaya başlayınca ateşi kısığa alıp kıvam alana kadar kaynatmaya devam ediyoruz. Sosun kıvama geldiğini anlamak için tavanın ortasına kaşık yardımıyla kalın bir çizgi çekip oluşan boşluğun kapanıp kapanmadığına bakabilirsiniz. Eğer sos hemen birleşmiyorsa kıvam almış demektir.
5. Kapatmadan hemen önce bir çay kaşığı tereyağını ekleyip karıştırıyoruz, tereyağ eriyip sosla bütünleşince altını kapatıp dinlenmeye bırakıyoruz.
Not: Sos nişastalı olduğu için beklerken kıvamı katılaşabilir, bu sebeple ılıyana kadar ara ara karıştırabilir veya üzerini streç film ile kapatıp buzdolabına alabilirsiniz.
0 yorum
Yorum Gönder